İçerik Üretici ile Röportaj
-Grafik Sanatçısı-
Özgünlük Arayışı
Sınırların ve Zamanın Ötesine Geçiyor
Eski Japon kibrit kutusu tasarımlarından ve "ranji"den
(ihraç edilen eski çay ambalajlarında kullanılan karmaşık, renkli grafikler) ilham alan
Yutaka'nın sanatı resimler, elle boyanmış tabelalar ve grafik tasarımından oluşuyor.
Çalışmaları sokak kültürü, punk ve black metal müzik ve dövme sanatının öğelerini bir araya getirerek
sınırların ve zamanın ötesine geçen bir stil yaratıyor.
Daha önce G-SHOCK için Yeni Yıl görselleri hazırlayan Yutaka,
şimdi de dergi için pençeleriyle ikonik "DW-5000R" modelini kavrayan bir şahini resmeden,
hem geleneksel hem de modern tasarım etkilerinin cesaretini yansıtan çarpıcı bir sanat eseri ortaya koydu.

Yutaka'nın karakteristik şahin motifi, bu göz alıcı sanat eserinde "DW-5000R" modelini tutuyor. Yutaka, "Cesareti ve gücü simgeleyen şahinin G-SHOCK markasıyla mükemmel bir şekilde örtüştüğüne inanıyorum," diyor. Ayrıca tasarımın dört köşesinde yer alan "yerçekimi" ve "şok" sözcükleri, G-SHOCK'un temel kavramlarını temsil ediyor. Eski Japon reklamlarını anımsatan genel estetik, nostaljik görünümü ikonik saatin modern ruhuyla buluşturuyor.
Röportaj
Şahin ve G-SHOCK
Sağlamlığın Göz Alıcı İfadesi
Yutaka'nın stüdyosu, Saitama şehrinin banliyölerinde, şehir merkezinin karmaşasından uzakta yer alıyor. Stüdyoya adım attığınız anda sanatçının kaykay kültürü ve hardcore müzik sevgisini yansıtan bir dizi nesne ve çıkartma sizi karşılıyor. Tüm bu öğeler, onun sanatsal kimliğini özgün bir şekilde tanımlıyor. Yutaka, bu kültürel etkilerle çevrili alanda işine konsantre olarak kendi kimliğini yansıtan eserler ortaya çıkarıyor. Sanatçının kendisine ait olduğu hemen anlaşılan bu özgün eserleri, ne gibi düşüncelerden ve nasıl bir ortamdan doğuyor?
――Sanat eserlerinizde hangi temalar veya kavramlar yer alır?
Umarım eserlerimi görenler klasik Japon tasarımının özünü hissedebiliyorlardır. Nostaljik kibrit kutularından ve eski reklamlardan ilham alıyorum ve bunları özellikle eserlerime dahil ediyorum.
――Geleneksel Japon tasarımlarıyla ne zaman tanıştınız? Özellikle ilginizi çeken etkiler veya deneyimler oldu mu?
Amerikan kültürünü, özellikle de kaykayı, grafitiyi, dövmeleri ve hardcore müziği her zaman çok sevdim. Bu tutku sayesinde bu kültüre ait sanat eserlerine ilgi duymaya ve bunların stillerini taklit etmeye başladım. Ancak yurt dışına seyahat ettikçe Japonya'da yaşarken diğer ülkelerin tarzında sanat üretmenin taklit gibi hissettirdiğini fark ettim. Amerikalılar ve Avrupalılarda milli gurur duygusunun güçlü olması beni çok etkiledi ve bir Japon sanatçı olarak kendimi nasıl ifade edebileceğimi gözden geçirmeme neden oldu.

01
G-SHOCK'un Instagram hesabında 2020 yılının yılbaşında paylaşılan bir eser. Yeni yılı kutlamak üzere yaratılan bu eser, yılın ilk rüyasında Fuji Dağı, şahin veya patlıcan görmenin şans ve bereket getireceğini ifade eden Japon atasözüne dayanıyor. Kompozisyon, G-SHOCK'u merkezinde yer alan güneşle zarif bir şekilde bir araya getiriyor.
02
Bu eser, Yutaka'nın deposunda sakladığı eski bir Japon uçurtmasının üzerine boyanmıştır. 2023 yılının başında düzenlenen bir karma sanat gösterisi için yaratılan bu eserde de Fuji Dağı, şahin ve patlıcan motifinden yararlanılıyor. Soldaki eserle aynı temayı paylaşmasına rağmen farklı kompozisyon, yeni bir bakış açısı sunuyor.
03
Bu eser, Harajuku'daki Meiji Caddesi'nde bulunan Vans mağazasında sergilenmekte. Yutaka, mağaza düzenini gösteren özgün bir kat rehberi hazırladı: Zemin katta kaykay alanı yer alıyor, birinci kat giyim bölümüne ayrılmış, ikinci katta ise ayakkabı bölümü öne çıkıyor. Japonya temalı sanat eserleri, yurt dışından gelen gezginlerin seyahat deneyimlerini zenginleştirerek yolculuklarından daha fazla keyif almalarını sağlıyor.
04
Bu çalışma, 1972 Pontiac Trans Am otomobil üzerine boyanmıştır. Başlangıçta kaputun üzerinde yalnızca şahin motifi yer alıyordu. Daha sonra gelen talep üzerine Yutaka bu bölüme bir Japon kılıcı ekledi. Arka tarafa ise kanji alfabesiyle "1972 Trans Am" yazılmıştır.
05
Duvarda Yutaka'nın en sevdiği sanatçıların boyadığı kaykaylar var. Sol tarafta, üzerinde Pushead'in serigrafi baskı eseri olan bir Brutal Skates kaykay bulunuyor. Sağda ise Yutaka'nın sanatçı Yusuke Tsuge ile takas ettiği, Tsuge'nin benzersiz elle boyama stilini yansıtan eşsiz bir parça yer alıyor.
06
Bu, Yutaka'nın kardeşinden ödünç aldığı Greco Les Paul model bir gitar. Sanatçının müzik grubundayken en çok kullandığı enstrüman olan ve ona yaklaşık 30 yıldır eşlik eden bu gitar, adeta Yutaka'nın sadık bir dostu haline gelmiş. Çeşitli boyamalar ve çıkartmalarla kişiselleştirildikten sonra şu anki görünümüne kavuşmuş.






――O zamana kadar ne tür sanat eserleri üretiyordunuz? Sizi nostaljik kibrit kutuları gibi eski tasarımları kullanmaya teşvik eden neydi?
Daha önceki çalışmalarım geleneksel Amerikan dövmelerinden ve new school stilinden etkilenmişti. Ayrıca biraz grotesk eserler yaratmaktan da keyif alıyordum. Ukiyo-e gibi geleneksel Japon motiflerini eğlenceli ve mizahi nitelikleri nedeniyle takdir etsem de, unutulmuş kibrit kutularının ve reklamların retro estetiğini inanılmaz derecede etkileyici buluyordum.
―― Stilinizin evrimiyle birlikte kendinizi sanatsal olarak ifade etme konusundaki kararlılığınızı nasıl sürdürdünüz?
Kendimi bildim bileli resim yapıyorum. Çocukluğumda Akira Toriyama'nın büyük hayranıydım, Dragon Ball ve Dragon Quest karakterlerini kopyalardım. Annem resim konusunda oldukça yetenekliydi, ondan odama asmak için çizgi roman karakterleri çizmesini isterdim. Bu anlamda beni en çok etkileyen kişi annem olabilir. Ayrıca büyükbabam hat sanatı öğretmeniydi, annem de hat sanatıyla ilgileniyordu. Annemin hat sanatıyla sanatçı adım olan "Yutaka" yazdığı eserini stüdyomda sergiliyorum.
――Stüdyonuzda nasıl bir atmosfer yaratıyorsunuz ve eserlerinizi oluştururken aklınızdan neler geçiyor?
Eserlerimi yaratırken çok fazla düşünmüyorum. Tamamen yaratma eylemine odaklanıyorum. Resim yapmaktan çok motifler ve kompozisyon üzerinde düşünmeye zaman harcıyorum. Bir fikre karar verdiğimde ise tüm dikkatimle işe koyuluyorum.
――Ne zaman ilham aldığınızı hissedersiniz?
İlhamın ne zaman geldiğini hâlâ tam olarak anlayamıyorum. Bazen beklenmedik bir anda, özellikle de aktif olarak bir kompozisyon yaratmaya çalışmadığım zamanlarda ortaya çıkıyor. Fikir üretmeye çok fazla odaklandığımda sonuçların çok iyi olmadığını görüyorum. Bu yüzden genellikle işleri bir gece bekletip ertesi gün tekrar gözden geçiriyorum. Hareket halindeyken ve hatta banyodayken bile ilham bir anda gelebiliyor. Hiç belli olmuyor.
―― Derin düşünen biri izlenimi yaratıyorsunuz. Sanatsal ifadenizi sürdürme konusunda sizi ne motive ediyor? İletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?
Aklımda belirli bir mesaj yok. Umarım eserlerim, onları görenlere bir şeyler hissettiriyordur. Genellikle eserlerimi adlandırmam veya onlara derin anlamlar yüklemem. Bunun yerine görsel etkiye öncelik vererek güzel bir estetik yakalamayı hedeflerim. Şahsen görünüşüyle etki uyandıran eserlere ilgi duyuyorum. Bu nedenle renklere ve dengeye odaklanıyorum ve daha çok bu unsurlara özen gösteriyorum.

01
Sanatla ilgili kitaplar, metinler ve görsel materyallerle dolu bir kitaplık. Yukarı baktığınızda Yutaka'nın ilgi alanlarını tam anlamıyla yansıtan bir black metal rehberleri koleksiyonu görebilirsiniz. 1980'li ve 90'lı yıllarda yayınlanan "DOLL" adlı Japon punk rock dergisine özel bir bölüm ayrılmış.
02
Yutaka'nın zamanının çoğunu geçirdiği masasının üzerindeki rafta, sanatçı bir aileden gelen hat sanatçısı annesinin ölmeden önce kanji alfabesi ile yazdığı "Yutaka" yazısı duruyor. Küçük yaştan itibaren annesinden manga karakterleri çizmesini istediğini ve bunun yaratıcı ruhunu beslediğini özlemle hatırlıyor.
03
Yutaka, dünyanın dört bir yanındaki pinstripe sanatçılarının favorisi olan "1 Shot" kullanıyor. Mükemmel akıcılığı ve canlı rengiyle bilinen bu emaye boya, araba ve motosiklet yüzeylerini, kaskları ve daha fazlasını dekore etmek için idealdir. Sanatçı bu boyayı pencerelerde, dış mekan tabelalarında ve kaykay yüzeylerinde de kullanıyor.



―― Eserlerinizi yaratırken odaklanmanıza yardımcı olan bir şey var mı?
Müzik dinlemeyi seviyorum, dolayısıyla çalışırken enerjimi artırmak için müzik dinliyorum. Punk, metal ve hardcore gibi sert türlerden hoşlanıyorum ancak daha yumuşak bir eser yaratmak istediğimde daha hafif müzikler dinliyorum. Her zaman müzik dinlerim.
―― G-SHOCK için bir eser yarattınız; bu eserin arkasındaki konsepti bizimle paylaşabilir misiniz?
Sanat eserlerimde motif olarak şahinleri çok sık kullanıyorum, bu yüzden pençeleriyle bir G-SHOCK saati tutan bir şahin çizdim. Cesareti ve gücü simgeleyen şahin aracılığıyla G-SHOCK'un dayanıklılığı ve sağlamlığına dikkat çekmek istedim. Her köşeye, geleneksel olarak pullarda kullanılan eski mühür yazısını kullanarak "yerçekimi" ve "şok" kelimelerinin Japonca karşılıklarını yerleştirdim. Tasarıma nostaljik bir Japon reklamı havası kazandırmak için model numarası olan "DW-5000R"yi de kanji alfabesiyle ekledim.
――G-SHOCK sizin için ne anlama geliyor?
1990'lardan bu yana popüler olduğunu hatırlıyorum. Tüm arkadaşlarım bu saatleri takıyordu ve çok havalı göründüklerini düşünüyordum. G-SHOCK'tan önce saatlerin yalnızca yetişkinler için olduğunu sanıyordum ancak G-SHOCK bu kalıbı yıktı ve saatleri gençler için erişilebilir hale getirdi. Dayanıklı yapılarına güveniyorum, bu sayede kirlenme veya hasar görme konusunda endişelenmeden işime odaklanabiliyorum. Eserlerimi yaratırken küçük şeylere odaklanmak zorunda kalmamanın özgürlüğünü yaşıyorum.
Profil
Gakou Yutaka
Kibrit markalarının tasarımlarından, "ranji"den ve Meiji, Taisho ve erken Showa dönemlerinin grafiklerden etkilenen Yutaka; punk, black metal, kaykay, dövme ve bira gibi temel ilgi alanlarının unsurlarını geleneksel Japon estetiğiyle harmanlayan sanat eserleri üretiyor. Sanatçı, çeşitli platformlarda sergilenen ve bu birleşimi yansıtan özgün çalışmalarıyla büyük ilgi gördü.
Instagram. @gakou_yutaka

Yutaka için bir referans kitabı niteliğinde olan "Match Label Museum", eserin sadeliği, karmaşıklığı ve hayvanlar ile bitkiler gibi temalara göre kategorize edilmiş retro kibrit tasarımlarına yer veriyor. Sadece sayfalarını çevirmek bile geçmiş bir döneme dair nostalji duygusu uyandırıyor.