İçerik Üretici ile Röportaj
-Fotoğrafçı-
Dayanıklılığıyla
Sınırları Zorlamaya Devam Eden Bir Fotoğrafçı
Fotoğrafçı Yusuke Yamatani,
müzik kulübü sahnesi temalı çalışmalarından
doğal kaplıcalarla ilgili sosyal medya odaklı
"Yatou" serisine ve kendi bateri performansının tetiklemesiyle fotoğraf çeken bir sistem
tasarladığı Avrupa turuna kadar, yenilikçi
fikirleriyle herkesi etkilemeye devam etti.
Her proje sadece kendisine ait.
Yamatani ile fotoğrafçılık tutkusu ve "DW-5000R" G-SHOCK
için yarattığı tamamen monokrom
hikaye hakkında konuştuk.












Röportaj
Hiçbir Şeyden Etkilenmeyen
Sağlam Bir Temel
Yusuke Yamatani ilk kez 2013 yılında "Tsugi no yoru e" adlı fotoğraf albümüyle dikkatleri çekti ve o zamandan bu yana çalışmalarını, KYOTOGRAPHIE Uluslararası Fotoğrafçılık Festivali'nde ve Condé Nast'in New York'taki merkezinde uluslararası düzeyde sergiledi. Sınırları sürekli zorlayan fotoğraf tutkusu, durmadan gelişen bir zihniyeti yansıtıyor.
―― Çalışmalarınız genellikle tema açısından büyük farklılıklar gösteriyor ancak yine de çekici bir tarza sahip. Fotoğrafçılıkta bu ahengi yakalama konusunda nasıl bir yaklaşıma sahipsiniz?
Çok fazla portre fotoğrafı çekmeme rağmen aslında portre fotoğrafçılığından keyif almıyorum. Çektiğim şey o kişiden ziyade orada gerçekleşen olaydır. Geleneksel aydınlatma ayarlarını veya titizlikle konumlandırılmış nesneleri kullanmıyorum çünkü bu biraz manzara fotoğrafı çekmeye benziyor. Örneğin, ilk fotoğraflarımda veya "Ground" serimde dahi insanların fotoğrafını çektiğimi düşünebilirsiniz ancak çoğunlukla fotoğraflarda yüzleri bile görünmez. Bu yaklaşım, ilk fotoğraf çekmeye başladığımdan bu yana vazgeçmediğim bir tarz oldu.
―― Dolayısıyla insanların kendilerinin değil, toplumun ve olayın yakalanması daha çok ilginizi çekiyor. Müzik geçmişiniz, örneğin bateriyle birleştirdiğiniz fotoğrafçılık seriniz, buna uyuyor gibi görünüyor. Bu seri, olayı yakalama yaklaşımınıza bir örnek diyebilir miyiz?
Tam olarak öyle. 15 yaşındayken bir Punk grubunda bateri çalmaya başladım ve o zamandan beri devam ediyorum. "Doors" serimde, bateriye her vurduğumda fotoğraf makinelerinin otomatik olarak çekim yaptığı bir sistem kurdum ve fotoğrafların baskısını anında alabiliyordum. Fotoğraf makineleri ritimle senkronize bir şekilde döndüğünden, sadece kendimin değil, ortamın ve etrafımdaki izleyicilerin de fotoğrafını çektim, böylece sadece o alanda gerçekleşebilecek anları yakalamış oldum. Bu büyüleyiciydi. Kendimi her zaman ebedî bir gözlemci olarak gördüm. Bir fotoğraf üzerinde çok fazla kontrolüm olduğunda daha az keyif alıyorum. Özel olarak tasarladığım bir şey yerine, görüntünün kendi hâlindeki gibi görünmesini tercih ediyorum.

Yamatani'nin yirmili yaşlarının çoğunu geçirdiği ve en yakın arkadaşlarından birinin müdürü olduğu canlı müzik mekanı WWW'de çekilmiş etkileyici bir fotoğraf. Mekanın zemininin gerçek boyutuyla basılan fotoğraf, gecenin başından sonuna kadar her ayrıntıyı yakalıyor. Ayak izleri, yere dökülmüş alkol, ter ve sigara külü... Her iz, Yamatani'nin merceğinden zamanda dondurulmuş hâlde, bir müzik kulübü deneyiminin ham, saf enerjisini gözler önüne seriyor.
―― "DW-5000R"yi ana motif olarak kullandığımız 12 sayfalık bir hikaye çalışması başlattık. Çalışma tamamen monokrom analog fotoğraflardan oluşuyor. Bu çalışmanın ardındaki ilham kaynağı neydi?
Yaşadığım yerlerdeki insanları dahil ederek G-SHOCK'un dayanıklılığıyla ilgili yaklaşımımı ifade etmek istedim. Fotoğrafçılıkla derinlemesine ilgilenmeye başladığımda, Ryan McGinley ve Dash Snow'dan ilham aldım. Günlük yaşamı ham hâliyle ortaya koyan çalışmaları beni o zamanlar çok etkilemişti. Bu seride benzer bir yaklaşım sergiledim ve memleketimdeki arkadaşlarımdan yakınımda oturan komşularıma kadar gerçek bağlarım olan insanların fotoğraflarını çektim. Yaşlandıkça, etrafımız ve sosyal çevrelerimiz değişiyor ancak en yakın arkadaşlarım ortak bir özelliğe sahip; tutkularını tereddütsüz bir dayanıklılıkla izliyorlar. Fotoğrafını çektiğim kişiler arasında bana gençliğimi hatırlatan ve ilham verenlerden biri, kaykay süren yerel bir rapçiydi. Zaman yalnızca ileri doğru hareket eder ama anılarımız sayesinde geriye dönmek mümkündür. Bu seri kişisel ancak bu fotoğraflara bakanların da, zaman ve zaman içindeki deneyim hakkında evrensel bir şeyler bulabileceğini umuyorum.
―― Fotoğrafçılıkta veya günlük yaşamınızda kullandığınız araçlar veya eşyalarla ilgili belirlediğiniz kurallar var mı?
İster bugün giydiğim deri ceket ister sürdüğüm eski MITSUBISHI Pajero olsun, her zaman zarar görmesinden endişe etmediğim sağlam ve dayanıklı eşyaları tercih ediyorum. Fotoğraf makinesi setimde de durum farklı değil. Çoğunlukla 90'ların kompakt analog fotoğraf makinelerini kullanıyorum. Bu makineler havalı, oyuncak benzeri tasarıma sahipler ve tüm fonksiyonlarını kullanmasanız bile ihtiyacınız olduğunda ne kadar pratik olduklarını görüyorsunuz. Bir bakıma, G-SHOCK hakkında da aynı şeyi hissediyorum. Şu anda, beni dağların derinliklerine götüren bir kaplıca serisi üzerinde çalışıyorum ve G-SHOCK bunun için mükemmel. Dayanıklı, saate bakmak için telefonumu çıkarmam gerekmiyor ve hava karardığında kaybolmaktan korkmadan programımı kolayca takip edebiliyorum. İşim için gerçekten vazgeçilmez olduğunu düşündüğüm tek saat.
――Fotoğrafçılık konusunda sizi büyüleyen nedir?
Bence bunun nedeni, fotoğrafçılığın kişiliğime uygun bir ortamda gerçekleşmesi. Âdeta hem yoğun hem de kayıtsız olmanın büyüleyici bir karışımı. Ne kadar sıradan bir fotoğraf çekerseniz çekin, o karede bir şeyler yakalarsınız. Hiçbir şey hissetmeseniz bile birisi çıkıp "Bu harika bir çekim! Nesnenin karakterini gerçekten yakalıyor." diyebilir. Bu hoş kayıtsızlık, benim için fotoğrafçılığı vazgeçilmez kılıyor. Ayrıca bu yüzden G-SHOCK gibi saatlere ilgi duyuyorum, tıpkı zamanın kendisi gibi basit ve sarsılmazlar. Belki de dünyayı herhangi bir önemi atfetmeden yansıtmak eğlencelidir.

Herhangi bir konuda endişelenmemek için çekimleri sırasında dayanıklı ürünleri tercih eden Yusuke Yamatani'nin sevdiği ceket ve fotoğrafçılık yolculuğunun ilk günlerinden beri kullandığı analog fotoğraf makinesi. Bu hikayede sadece güçlü bireyleri ve şehir manzaralarını değil, bunların yanı sıra zaman döngülerini de yakaladı.

Fotoğraf. Asuka Ito
Röportaj ve Metin. Tatsuya Yamashiro _MASTERPLAN
Düzenleme. Takuya Chiba Satoru Komura _THOUSAND
Profil.
Yusuke Yamatani
1985 yılında Niigata'da doğan Yamatani, üniversiteden mezun olduktan sonra bir fotoğraf stüdyosunda kariyerine ilk adımı attı. Japonya'da geniş bir yolculuk yapan Yamatani, aralarında Nagazaki'de tanıştığı Shomei Tomatsu da olan birçok fotoğrafçıyla bağlantılar kurdu ve onlardan pek çok şey öğrendi. Altı fotoğraf albümü yayınladı ve birçok sergi düzenledi.
Instagram. @yusuke_yamatani