COBARION'un geliştirme süreci, 2001 yılında Iwate'nin Çelik Şehri olarak bilinen Kamaishi bölgesinde başladı. O dönemde Iwate Üniversitesi'nde profesör olan Akihiko Chiba, kobalt alaşımlarının endüstriyel uygulamalardaki potansiyelini fark ederek tıbbi kullanım için bir malzeme geliştirmek üzere araştırma yapmaya başladı. 2012 yılında, yapay eklemlerde kullanılmak üzere bir prototipi tamamladı. Bu çığır açan yeni malzeme COBARION, hipoalerjenik özellikleri sayesinde vücuda kolayca uyum sağlıyordu. Olağanüstü gücü ve hem aşınmaya hem de paslanmaya karşı dayanıklı yapısı sayesinde tıp alanında devrim yarattı.

Bu malzeme, 2017 yılında G-SHOCK markasının amiral gemisi serisi olan MR-G saatlerde kullanılmaya başladı. Takehiro Sasaki şöyle açıklıyor: "O zamana kadar, COBARION malzemeyi yapay eklemler gibi daha büyük şeyler için üretiyorduk. Bununla birlikte, MR-G üzerinde çalışırken saatlerin üretim sürecinde kolayca işlenebilmesi için malzemeyi inceltmemiz ve daha kompakt hale getirmemiz gerekiyordu. Malzemeyi inceltirken sertliğini koruyabilmek için çok uzun bir deneme yanılma sürecinden geçtik."

Normal metallerde olduğu gibi, COBARION'un üretim süreci de üç aşamadan oluşuyor. Eritme aşamasında, malzemede kullanılan elementler erime noktalarına kadar ısıtılıp kaynaştırılıyor. Dövme aşamasında malzeme, daha sert hale gelmesi için sıkıştırılıp şekillendiriliyor. Haddeleme aşamasında ise daha kolay işlenebilmesi için metal inceltiliyor. Uygulanacak eritme işlemlerinin sayısını uzun uzadıya denendikten ve erime sıcaklıklarını ayarladıktan sonra, Sasaki nihayetinde ideal üretim sürecini keşfetti. Üstelik son aşama olan haddeleme, malzemeyi daha da sertleştirdi. Sasaki, sürecin hiç de kolay olmadığını ve haddeleme sürecinde fazla inceltilen malzemenin yüzeyinde bazen kırıklar ve çatlaklar oluştuğunu söylüyor. COBARION çok sert olduğu için bazen haddeleme ekipmanlarına zarar veriyor ve malzemeyi işlemeyi daha da zorlaştırıyordu. Bununla birlikte, deneme yanılma süreci sonunda bittiğinde ve haddeleme başarılı olduğunda, Sasaki yeni orijinal kalınlık ve işlem sonrası kalınlık oranının daha da sert bir nihai ürün ortaya çıkardığını keşfetti.

Üstelik kobalt alaşımları, eritme aşamasında nitrojen (geleneksel olarak kirletici madde sayılır) enjekte edildiğinde sertleşen bir yapıya sahiptir. Bu, MR-G saatlerde kullanılan saf titanyum malzemelere uygulanan derin katman sertleştirme işlemine benzer.

Chiba şöyle açıklıyor: "Kobalt alaşımları üzerine yaptığım araştırmalar sonucunda, nitrojenin malzemeyi önemli ölçüde sertleştirdiğini gördüm. Malzeme, yüksek ısılarda baskı uygulandığında katılaşıyor ve sertleşiyor. Ayrıca manyetik değil ve ısıtıldığında yüksek uzama oranına sahip. Bu özellik kombinasyonu metallerde çok nadir görülür. O yüzden, bu alaşımın tamamen yeni bir sınıfta olduğunu söylesek daha doğru olur."

COBARION'un paslanmaya karşı dayanıklılığı beklenmedik bir fayda daha sağladı: Malzeme platin gibi parlıyordu. Chiba'nın açıkladığı gibi, "Yüzeyde oluşan yoğun, sağlam ve ultra ince pasifleştirici oksit film, ışığı yaymadan güzel bir şekilde yansıtıyor" ve zarif, beyaz ve derin bir parıltı yaratıyor.

COBARION'un etkileyici çizilme direnci, malzemenin uzun süre parlak kalmasını sağlıyor. Bu da malzemeyi saat çerçeveleri ve takı gibi diğer ince eşyalar için çok uygun hale getiriyor. COBARION, hem paslanmaz çelik ve titanyumdan daha sert bir yapıya hem de platin gibi güzel bir görünüme sahiptir. Dayanıklılığı ve büyüleyici güzelliğiyle MR-G saatlere yaraşır bir malzeme olan COBARION, MR-G saat takan her şanslı bileğe benzersiz bir parlaklık katıyor.