Saat konseptine uygun olarak, toplam 200'den fazla kriter arasından yaklaşık 100 değerlendirme gerçekleştirilir. Testler arasında darbe direnci için düşme darbesi ve çekiç darbesi testleri; suya dayanıklılık testi; sıcaklık ve ortam nemi standartlarına göre yüksek sıcaklık, düşük sıcaklık, termal şok ve neme dayanıklılık testleri ve paslanmaya karşı dayanıklılığı değerlendirmek için yapay ter ve tuzlu su testleri bulunur.

MR-G, G-SHOCK saatler arasında bir dizi en yüksek standarda sahiptir. Diğer modellerde yapılan değerlendirmeler bile genellikle daha yüksek puanlar gerektirir. Bunun nedeni, diğer hususların yanı sıra MR-G saatlerin daha yüksek kalite gerektiren zarif bir tasarım ve gelişmiş bir teknolojiye sahip olmasıdır. Ayrıca, garanti süresi diğer G-SHOCK saatlerden daha uzundur; bu da daha sıkı gerekliliklerin karşılanması gerektiği anlamına gelir.

Agari, MRG-B2100'ün kalite güvence sürecinin, geleneksel Japon ahşap işleme tekniği kigumi'den ilham alınan kafes kadranı nedeniyle ciddi zorluklar içerdiğini söylüyor. Çok sayıda açıklığa sahip son derece benzersiz, karmaşık kadran tasarımı, silikon enjeksiyon kalıplama proseslerini kontrol etmeyi oldukça zorlaştırmış ve ilk geliştirme sürecinde kalıplama kusurlarına neden olmuştu. Tekrarlanan bir deneme ve yanılma süreci, sonunda MR-G'nin dış tasarımına yaraşır bir kalite seviyesi elde edilerek başarıya ulaşmıştır. Bu süreç, özel akış analizini ve metal kalıpların yeniden tasarlanmasını içermektedir. MR-G'nin tasarımı gelişmeye devam ettikçe, değerlendirme ve kalite kriterleri sıklıkla güncellenir. Bu, öncü G-SHOCK serisi MR-G'nin tam da kullanıcıların beklediği güzellik, sofistike ışıltı ve seçkinlikle tasarlanması konusunda temel hususlardan biridir.

"MR-G ve diğer G-SHOCK saatlerin geliştirilmesi sürecinde sıra dışı pek çok saat konsepti ve eşi benzeri görülmemiş tasarım önerilmektedir. Ancak son derece yenilikçi fikirler, genellikle bir dizi yeni kalite sorunuyla birlikte gelir. Sorunlar ortaya çıktığında, Kalite Güvence Birimi olarak gelecekteki sorunları önlemek için bu yeni fikirleri reddetmemiz kolay olurdu" diyen Agari sözlerini şöyle sürdürüyor, "ama biz bunu yapmayız".

"Bunun nedeni bu sorunların çözmenin, yalnızca tüm dünyadaki G-SHOCK tutkunlarını memnun etmek değil, aynı zamanda yeni tutkunları çekmek açısından hayati önemde olmasıdır. MR-G'nin ayrıntılı kalite standartlarını karşılayan teknolojilerin nasıl sunulacağını sürekli olarak keşfediyor ve bunları güvence altına almak için ihtiyaç duyduğumuz kalite değerlendirmelerini dikkatli bir şekilde tanımlıyoruz. Yüksek kalitenin mevcut düzeyini, sadece hiç bitmeyen gerçek "MR-G kalitesi" arayışımızın bir kilometre taşı olarak görürüz. Markanın değerini koruyan son nokta olmamız nedeniyle karşı karşıya kaldığımız baskı ve her gün karşılaştığımız yeni zorluklar, işimizi tatmin edici ve heyecanlı kılan şeydir. Yaptığım işten gerçekten keyif aldığım için motivasyonum hep yüksektir."

Agresif kalite güvence yaklaşımı, geleceğe bakmak anlamına da gelir. Birçok sektör ve alanda, iş verimliliği ve iş teklifleri için büyük verilerden faydalanmak norm haline geliyor. Agari, kalite kriterleri ve değerlendirme yöntemlerinin geliştirilmesi sürecine veri kullanımını daha fazla entegre ederek ilerlemeyi umduğunu söylüyor.

"Her ne kadar müşteri ihtiyaçlarını ürün geliştirme ve kalite kriterlerini oluşturma sürecine dahil etsek de pazardaki pek çok "sessiz müşteri", fikirlerini şirketlerle doğrudan paylaşmaz. Toplumda fazlasıyla bulunan kaliteyle ilgili bu tür verileri ayıklamayı, kalite taleplerini önceden belirlemeyi, olası sorunları önlemeyi ve nihayetinde marka değerinin korunmasına ve büyümesine katkıda bulunmayı umuyorum."

Kısa süre önce mühendisler, örneğin Hamura Ar-Ge Merkezi'ndeki herkese açık etkinlikler ve Yamagata Casio fabrikasında gerçekleştirilen rehber eşliğindeki turlar gibi etkinliklerde G-SHOCK tutkunlarıyla doğrudan konuşma fırsatına sahip oldular.

Agari, bu türden iletişimin, sevdikleri ürünlerin daha da fazla geliştirilmesini sağlayabileceğini düşünüyor. Bu doğrudan etkileşim, kendisinin ve ekibinin G-SHOCK tutkunları açısından "dayanıklılığın" anlamını yakalayan değerlendirme kriterlerini tanımlamasına ve böylece kullanıcılarla birlikte yeni bir değer yaratmasına yardımcı olabilir.

Saat tutkunlarıyla konuşurken, örneğin, uzak bir geleceğe dair de olsa uzay yolculuğuna dayanacak şekilde üretilmiş bir saat için ne türden bir dayanıklılık hayal ettiklerini sormak istiyorum. Bizim açımızdan bunun getirebileceği riskler nelerdir? Ne tür değerlendirmeler yapmak gerekir? Sadece üzerine düşünmesi bile zor ama çok tatmin edici bir iş olacaktır."

Statik elektriğe karşı direncini değerlendirmek için saate elektrostatik deşarj tabancası uygulanır ve bu test, geliştirme aşamasındaki tüm saatler için yürütülür. İnsan vücudunun kış aylarında 10.000 volttan fazla elektrik biriktirdiği ifade edilmektedir. Çevresel faktörler dikkate alınarak Uluslararası Elektroteknik Komisyonu (IEC) standartları referans alındığında, değerlendirmeleri daha zorlu hâle getirmek amacıyla uygulanan voltajla ilgili Casio'ya özgü marjlar belirlenir. Belirlenmiş değerlerdeki voltajlar deşarj tabancasıyla uygulanarak, her bir voltajın neden olabileceği arıza veya hasar için test yapılır.

Titreşim direncini test etmek için sıkıca sabitlenmiş bir saate yüksek hızda titreşim uygulanır. Sallama hareketi, binanın diğer katlarında hissedilebilecek kadar yoğundur.

Darbeye dayanıklılık, G-SHOCK için özel olarak geliştirilen hızlandırılmış düşme testi ekipmanı kullanılarak, Uluslararası Standartlar Teşkilatı'nın (ISO) yükseklik, düşme sayısı ve yönü gibi değerlerine Casio'ya özgü marjlar eklenerek değerlendirilir. Saatler bir çubuğa sabitlenir ve bir yay mekanizmasıyla hızlandırılır. Yukarıdan düşmeye bırakıldıktan sonra, yere çarpmadan hemen önce mekanizma serbest bırakılır ve yoğun bir darbe uygulanır.

Casio, düşme darbesi testinde olduğu gibi, saatlerde suya dayanıklılıkla ilgili ISO standartlarına kendi marjlarını ekler. Bunun dışında, dalgıç saatleri için hem basınçlı hem de basınçsız ortamda gerçekleştirilen su altında düğme dayanıklılığı testleri gibi çok çeşitli suya dayanıklılık testleri gerçekleştirilir.

Değerlendirme kriterleri, gelişen ürün konseptlerine uygun şekilde sürekli olarak güncellenmektedir. Laboratuvardaki duvar grafiğinde, paslanmaya karşı dayanıklılığı değerlendirmek için gerçek insan teri numunelerinin baz alındığı yapay tere daldırma testlerinden zorlu kimyasal direnç testlerine kadar Casio'nun agresif kalite güvence yaklaşımını içeren birçok kategori özetlenmektedir.